Rexbet Günün Editör Tahmin Kuponu!

  • Merhaba ziyaretçi, Topluluğumuza Hoş Geldiniz.

    Topluluğumuza Üye Olarak Ayrıcalıklarımızdan Yararlanabilirsiniz. Sitemizde hiç bir şekilde yasa dışı bahis oynatılmadığını bilerek hareket ediniz. İçerik sağlayıcı paylaşım sitelerinden biri olan Bahisideal Forum Adresimizde T.C.K 20.ci Madde ve 5651 Sayılı Kanun'un 4.cü maddesinin (2).ci fıkrasına göre TÜM ÜYELERİMİZ yaptıkları paylaşımlardan sorumludur. Bahisideal hakkında yapılacak tüm hukuksal Şikayetler BURADAN iletişime geçilmesi halinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde Bahisideal yönetimi olarak tarafımızdan gereken işlemler yapılacaktır. Bahisideal sitesinde yer alan yorum ve tahminler haber ve bilgi amaçlıdır. Üyelerin yazdığı yorum, tahmin ve bilgiler Bahisideal ’un görüşünü yansıtmaz. 7258 sayılı yasa gereği bahis oynatmak suçtur. Bahisideal hiçbir şekilde illegal bahis oynatmaz ve aracılık etmez. Ülkemizde mevcut yasadışı bahis sebepleri ile sitemize ulaşım sağlamışsanız lütfen Oley.com, Misli.com, Tuttur.com, Bilyoner.com, Birebin.com gibi iddia oynanması yasal olan siteleri kullanınız.

  • Bahisideal Reklam İletişim Kanalları

    live:bahisideal.reklam

    [email protected]

Galatasaray bölümü

Baros

GalataSaray
Katılım
Kas 27, 2016
Mesajlar
4,230
Bi Yaşı
8 Yıl 27 Gün
Konum
İstanbul
Takımın
galatasaray
ultAslan ın kuruluşu


2000'de Ali Sami Yen'de meşaleler yandı... Taraftar mahkemelik oldu. Yönetim sessiz kalınca, 53 Cimbom'lu Türkiye'nin en büyük taraftar grubu ultrAslanı kurdu...

53 kisiyle atılan tarihi adım
04 Aralık 2000 tarihinde, Ali Sami Yen Stadı'nda oynanan Galatasaray-Fenerbahçe (0-0) maçında yaklaşık üç bin adet meşale yakılmıştı. Stat rakip için cehenneme çevrilmiş ancak sahaya atılan meşaleler (ki tribündeki bir çok insan bu meşalelerin görevli polislerce panik içinde sahaya atıldığını söylüyorlardı) daha sonra Galatasaray taraftarının başına büyük dertler açmıştı. Bu meşalelerin alınmasında, stada sokulmasında kimlerin sorumluluğu varsa emniyet tarafından toplanmak istenmişti. Ancak suçlu, suçsuz birçok Galatasaraylı gözaltına alınmış ve maalesef kulüp de bu taraftarlara sahip çıkmamıştı. Bizler arkadaşlarımız için uğraşıyorduk ama çok fazla da yapacak bir şeyimiz yoktu. Neticede arkadaşlarımız mahkemeye sevk edilmişlerdi. Arkadaşlarımızı yargılayacak olan Hakim daha ilk mahkemede, "Böyle saçma sapan bir olayın mahkemeye intikal ettirilmesine" çok kızmıştı. Ama mahkeme o kadar sene geçmesine rağmen hala sonuçlanmadı! Bu olaya çok içerlemiştik. Kulübün taraftara sahip çıkmaması üzerine artık Galatasaray taraftarına sahip çıkacak bir derneğin açılması gerektiğinde hem fikir olmuştuk. Bunun üzerine 2000 yılının Aralık ayı sonlarına doğru Galatasaray tribünlerinin eski adamlarına ve ileri gelenlerine bir çağrıda bulunuldu... Acil olarak bir toplantı yapılmalı, fikirler alınmalıydı. 20 Ocak 2001 günü Taksim'deki Ceylan Otel'e doğru yola çıkan 53 Galatasaraylı, bu toplantı sonucunda G.Saray Spor Kulübü'nün yaklaşık 100 yıllık tarihinde muazzam bir süreci başlatacaklarını elbetteki bilmiyorlardı. İyi giyimli, orta yaş kuşağı Galatasaraylılar bir yandan açık büfede bir şeyler atıştırarak sohbet ediyor, bir yandan da önceden hazırlanmış olan bazı grafik çalışmalarını gözden geçiriyorlardı. Dört sene üst üste kazanılan şampiyonluklar, yurtiçindeki tüm kupalar ve yenilgisiz UEFA Kupası Şampiyonluğu ve hemen ardından gelen Süper Kupa "başarı yorgunluğu"nun olumsuz etkilerini tribünlere yansıtıyordu. Açıkçası bu da, ortalama 25 yılını tribüne vermiş olan insanları rahatsız ediyordu. Çünkü oradakilerin çoğu 13 sezon şampiyonluk görememiş bir nesilde yetişmişti ve hiçbir başarı bizi Galatasaray'ımıza doyuramazdı. Birçok Galatasaraylı nasıl doymuş olabilirdi ki?.. Bunu çok garipsiyorduk. İşte ilk toplantıda bunlar vurgulandı. İlk önce bir video gösterisi yapıldı. Işıklar söndü ve salondaki 53 kişi Galatasaray'ımızın son 15 yıllık tarihini izlemeye başladı... Eskinin salkım saçak kapalısı izlendi, ruhları titreten tezahüratlar dinlendi. O videoda gösterilen tribünlerde yer alan insanlar da bizlerdik! O tezahüratı biz yapmıştık! O pankartları biz asmıştık! O delice heyecanı ve coşkuyu biz duymuştuk! Peki ama şimdi o coşkuya ne olmuştu? Oysa ki 80'li yıllarda Galatasaray da diğer Türk takımları gibi, bugünleri hayal bile edemeyeceğimiz kadar sportif olarak gerideydi. Şimdi ise çok başarılıydık ama insanlar başarıyla daha da coşacağına, kendilerini adeta salmışlardı. Maç seçmeye başlamış, taraftar gibi değil de artık birer seyirci gibi maçları izlemeye başlamışlardı.


Kadıköy'de oynanacak olan Fenerbahçe-Galatasaray maçı için Maraton Tribünü'nün bir bölümü Galatasaray taraftarına ayrılmıştı ama daha önce Kaç bin bilet istiyorsanız verelim" diyen Fenerbahçeli yöneticiler yoğun talep karşısında şaşırmış ve 1900 biletle işi kurtarmaya çalışmıştı. Aslında Kadıköy'de yıllarca yaşanan cinnet ortamı futbolun spor olmaktan çıkmasını, normal futbol izleyicisinin değil bir çok gazetecinin bile Kadıköy'e gitmek isteğinİ engelliyordu.. Ama Galatasaray taraftarını üç ay önce yani 7 Şubat 2001 tarihinde yine Kadıköy'de oynanan ve 4-4 biten Türkiye Kupası maçında hiçbir şey engelleyememişti. Zira adını 3 Şubat'ta almış olan ultrAslan henüz 4 günlük olan ismiyle birilerini sıkıntıya sokmuştu. Çünkü ultrAslan statta kendine ayrılan yer için daha fazla bilet talebinde bulunuyordu. Bu biletler verilmeyince de yan tribünden bilet alan Galatasaray taraftarları kendilerine ayrılan bölüme geçip sımsıkı bir birlik oluşturuyorlardı. İşte 6 Mayıs'taki maçta da bu tehlikeyi sezen Fenerbahçe yönetimi "Alın size fazla yer ve fazla bilet" diyemiyordu. ultrAslan kimliğine bürünmüş Galatasaray taraftarını engellemek kimsenin haddine değildi ancak yine de tüm fazladan bilet bulma uğraşları pek fazla işe yaramamıştı, Fenerbahçeliler biletleri adeta gömmüşlerdi. Ali Sami Yen'de toplanıp otobüslerle Kadıköy'e geçen 1900 ultrAslan stada geldiğinde saçma sapan şeylerle karşılaştı. Örneğin ultrAslanların tribüne giriş bölümü yarım metre lağım suyuyla kaplıydı. 1900 kişi yaklaşık iki saat o suların içerisinde bekletilip tribüne bin bir güçlükle girerken, içerideki durum daha da rezaletti. Çünkü, tüm koltukların üzeri organize bir çalışma ile yumurta, çim, dışkı, çamur karışımı abukluklarla süslenmişti! İçeride su ve yiyecek satılmıyordu, tuvaletlerin kapıları ise kilitlenmişti. Sağ ve sol tribünlerde bulunan rakip taraftarların yukarıdan rahatlıkla attıkları sidik dolu torbalar, taşlar, şişeler ise durumu daha da şenlendiriyordu (!) Bir üzücü yan ise o zamanki bir Fenerbahçe yöneticisinin kulübü yöneteceğine bu tip ottan işleri bizzat yönetmesiydi! Tabii ultrAslan grubu o şahsa gereken cevabı bir sonraki lig maçında hazırlattığı 20 bin el ilanı ile verdi. Neticede yağan yağmur altında sesinin son perdesine kadar 90 dakika takımını destekleyen ultrAslanlar 2-1'lik mağlubiyetin verdiği üzüntüyü bir kenara bırakmış bir sonraki rövanş maçı için intikam planları hazırlamaya başlamıştı. Tezahürat bile hazırdı. Nitekim rövanş maçı geldiğinde stat içi ve stat çevresinde bir çok etkinlik (!) hazırlamak için girişimler yapılıyordu. Bu etkinliklerin iğrenç ve sağlığa uygun olmayanlarına tribün ağabeyleri engel olmaya çalışıyordu hatta kulüp yönetimi ise stat içinde rakip seyirci için hazırlanan tuzaklara rakip yöneticiler gibi çanak tutmuyor, bunları engelliyordu. O günlerde bu organizasyonları engelleyenlere ve daha çok kulüp yöneticilerine kırgınlık olmuştu ancak sonradan herkes bu tip saçmalıkların ancak Kadıköy'de yapılabileceği konusunda hem fikir olmuştu. Yine de ASY'ye gelen Fenerbahçe takımı, dışarıda binlerce ultrAslan'ın arasından geçerken bu Cehennem'in eskisinden daha farklı olduğunu anlıyordu. Stattaki atmosfer ise Fenerbahçeli futbolcuları adeta kilitlemiş, takımımız ise sahadan 2-0 galip çıkmıştı. Ve ultrAslan'ın bunda payı büyüktü.
 

Baros

GalataSaray
Katılım
Kas 27, 2016
Mesajlar
4,230
Bi Yaşı
8 Yıl 27 Gün
Konum
İstanbul
Takımın
galatasaray
METİN OKTAY


28 Ağustos 1955’de, ilk kez Galatasaray formasıyla sahaya çıktığında, henüz 19 yaşında olan Oktay, genç yaşına rağmen Sarı – Kırmızılı camiaya çabuk ısındı ve daha ilk sezonunda 19 gol atarak, gol kralı oldu. O sezon Galatasaray, İstanbul Ligi şampiyonu oldu.

1961 Temmuz’unda, İtalya‘nın Palermo takımına transfer olan Oktay, orada bir sezon top koşturduktan sonra, Türkiye’ye dönerek, 1969 yılına kadar Galatasaray forması giydi.

Futbol hayatı boyunca 6 kez gol kralı olan ve 217 gollük bir rekora imza atan Oktay’ın, bu rekoru, 1988 yılında, Tanju Çolak tarafından kırıldı.

Metin Oktay, derbi maçlarının büyük golcüsüydü. 10 Haziran 1959‘da, Fenerbahçe kalesinin ağlarını yırtan golü, Türk futbol tarihinin, önemli olaylarından biri olarak anılan Oktay, o golle beraber, Fenerbahçe’ye 18, Beşiktaş‘a da 13 gol attı.

4 kez A Genç Milli olan ve 36 kez de, A Milli Takım formasını terleten Oktay, bu forma altında, 7 kez kaptanlık yaparken, 22 gol attı. Türk futbolunun ‘Taçsız Kral’ı, 11 golle, birkaç sezon aralıksız en çok gol atan oyuncu, 38 golle, tek sezonda en çok gol atan oyuncu ve 19 golle, uluslararası bir müsabakada en çok gol atan Türk oyuncusu olmak üzere, çeşitli rekorlara imzasını attı.

Futbol yaşamı boyunca rakip fileleri tam 608 kez havalandıran Oktay. 1 kez İzmirspor’da, 10 kez de Galatasaray’da şampiyonluk yaşadı.

1965 yılında, Safa Önal’ın senaryosunu yazdığı , Atıf Yılmaz’ın yönettiği, Gönül Yazar, Ajda Pekkan, Ayten Gökçer, Turgay Şeren ve o zamanki Galatasaray Başkanı, Gündüz Kılıç’ın rol aldığı, ”Taçsız Kral” adlı, kendi hayatını konu alan bir filmde oynayan Oktay, “Top ve Ben” adlı anılarını ve hayatını anlattığı bir kitap yazdı.

Futbol hayatı boyunca, sadece 1 kez oyundan atılan, 6 kez gol kralı olan ve 217 gollük bir rekora imza atan, büyük bir golcü olmasının yanı sıra, taraftarın sevgisini kazanan Oktay, ayrıca 1960 yılında, 8 gün eksik askerlik yapmasından ötürü, (maç izinleri karnesine işlenmediğinden) Toptaşı Cezaevi’nde, 45 gün hapis yatmıştır. Oktay, jübilesini futbola ilk defa başladığı İzmir’de ve futbolu noktaladığı İstanbul’da olmak üzere iki kez yaptı. İstanbul’da, Galatasaray – Fenerbahçe arasında yapılan jübile maçı, 1-1 berabere biterken, İzmir’deki maçta Göztepe, Galatasaray’ı 1-0 yendi.

Fenerbahçe’yle oynanan jübile maçının son dakikalarında, Can Bartu’yla formalarını değiştirerek kısa bir süre kendisi Fenerbahçe, Can Bartu ise Galatasaray için oynayarak bu maçı ölümsüzleştirdiler. Oktay, 1969 sezonunda sahalara veda etmesinin ardından, futboldan kopmayarak, bu alanda çeşitli görevler üstlendi.

Sarı – Kırmızılı kulüpte, yönetici ve menajer olarak görev yapan ve bir süre Galatasaray ve Bursaspor‘da teknik adam olarak çalışmasından sonra, Metin Oktay’ın son görevi, Milliyet Gazetesi spor yazarlığı idi.

13 Eylül 1991‘de bir trafik kazası sonucu vefat eden Metin Oktay, Galatasaray Spor Kulübü‘nün efsaneleşmiş golcülerinden biridir.
 

Baros

GalataSaray
Katılım
Kas 27, 2016
Mesajlar
4,230
Bi Yaşı
8 Yıl 27 Gün
Konum
İstanbul
Takımın
galatasaray
METİN OKTAY ın FEDAKARLIĞI
1959-60 sezonunun en ilginç hadiselerinden birisindeki baş aktör yine Metin Oktay'dı.Galatasaray maçı için geldiği izinden 8 gün geç dönen Metin Oktay'a 2,5 sene hapis cezası verilir.Şansına 45 gün sonra aftan yararlanarak kabus gibi geçen günlerinden kurtulur.Oktay, 45 günlük hapsinden çıktığı gün Galatasaray'ın Karagümrük ile oynadığı maçta forma giyer ve 2 golü Karagümrük ağlarına bırakır.
 

Baros

GalataSaray
Katılım
Kas 27, 2016
Mesajlar
4,230
Bi Yaşı
8 Yıl 27 Gün
Konum
İstanbul
Takımın
galatasaray
UEFA KUPASI


1999-2000 sezonunda Şampiyonlar Ligi’nde mücadele eden Galatasaray, grubundaki son maçında Milan’ı son dakikalarda gelen gollerle 3-2 yenerek UEFA Kupası’nda oynama şansını elde etmişti.

UEFA Kupası’nda sırayla Bologna, B. Dortmund, Real Mallorca ve Leeds United’ı eleyen Galatasaray, finalde de İngiltere’nin Arsenal takımıyla karşılaştı. Kopenhag (Danimarka) Parken Stadı'nda oynanan, normal süresi ve uzatma bölümü golsüz sona eren maçın ardından penaltı atışlarına geçildi. Rakibine 4-1 üstünlük sağlayan Galatasaray, UEFA Kupasını kazanan taraf oldu.
Bu büyük başarı, bir Türk takımının ülke tarihinde ilk bir Avrupa kupasını Türkiye'ye getirmesi anlamını taşıyordu. Galatasaray'ın bu büyük başarısı, Türk futbolunda yepyeni bir ufuk açmış, o güne kadar yerel hedeflerle yetinen Türk kulüplerinin önüne uluslararası perspektif açmıştır. Galatasaray'ın, Avrupa'nın futbolda ileri gitmiş ülkeleri arasında kendi çabasıyla edindiği bu haklı yer, tüm dünyada da yankı bulmuştur. Galatasaray adı, bu büyük başarıyla dünyanın birçok ülkesinde ve özellikle 3. dünya ülkeleri arasında büyük bir sevgi ve sempatiyle bilinir olmuştur.

Bugüne kadar geçilememiş olduğu gibi, aynı sezonun devamı niteliğinde olan UEFA Super Cup'un da alınmasıyla daha perçinlenmiştir..

3. Tur 1. Maç
23.11.1999
Bologna 1 - Galatasaray 1

3. Tur 2. Maç
09.12.1999
Galatasaray 2 - Bologna 1

4. Tur 1. Maç
02.03.2000
B.Dortmund 0 - Galatasaray 2

4. Tur 2. Maç
09.03.2000
Galatasaray 0 - B.Dortmund 0

Çeyrek Final 1. Maç
16.03.2000
Real Mallorca 1 - Galatasaray 4

Çeyrek Final 2. Maç
23.03.2000
Galatasaray 2 - Real Mallorca 1

Yarı Final 1. Maç
06.04.2000
Galatasaray 2 - Leeds United 0

Yarı Final 2. Maç
Leeds United 2 - Galatasaray 2
20.04.2000

FİNAL
17.05.2000
Galatasaray 4 - Arsenal 1
 

Federiko

GalataSaray
Katılım
Tem 22, 2017
Mesajlar
3,434
Bi Yaşı
7 Yıl 5 Ay 5 Gün
Konum
İstanbul
Takımın
galatasaray
Galatasaray'ın Mustafa Kemal Atatürk’ü son yolculuğuna (bedenen) uğurlanırken kortejdeki çelengi.

 

Baros

GalataSaray
Katılım
Kas 27, 2016
Mesajlar
4,230
Bi Yaşı
8 Yıl 27 Gün
Konum
İstanbul
Takımın
galatasaray

Federiko

GalataSaray
Katılım
Tem 22, 2017
Mesajlar
3,434
Bi Yaşı
7 Yıl 5 Ay 5 Gün
Konum
İstanbul
Takımın
galatasaray
[video=youtube_share;cacOZqp3u2c]https://youtu.be/cacOZqp3u2c[/video]
 

sseyhan

GalataSaray
Katılım
Eyl 28, 2017
Mesajlar
548
Bi Yaşı
7 Yıl 2 Ay 28 Gün
Takımın
galatasaray
[video=youtube;YNlrm40NVFM]https://www.youtube.com/watch?v=YNlrm40NVFM[/video]


Wesley Sneijder