Portekiz'in grup performansı izleyenlere tat vermemişti. 3 maçta 3 beraberlikle gruptan çıktılar. Üstelik Macaristan önünde 3 defa geriye düşüp, her seferinde rakibini yakalayıp gruptan çıkmışlardı. Eğer kaybetselerdi gruptan çıkamayacaklardı. Son 16'da Hırvatistan'ı 117. dakikada Quaresma'nın golüyle yendiler. Çeyrek finalde Polonya karşısında erken gelen bir golle mağlup duruma düştüler. Ama dünya futboluna isminden sıkça söz ettirmeye hazırlanan Renato Sanches maçın 33. dakikasında harika bir golle skoru eşitledi. Kalan sürede iki ekip de kontrollü oynadı. Penaltı atışlarında gülen taraf Portekiz olurken 5'te 5 yapmaları da dikkat çekti. Galler ise turnuvada yarı finale kadar gelerek büyülemeye ve taraftarlarını mest etmeye devam ediyor. Çeyrek finalde Belçika karşısında 13. dakikada geriye düştüklerinde her şey bitti diyenler fazlaydı ama 31. dakikada Ashley Williams'ın köşe vuruşundan gelen topa vurduğu kafayla skoru eşitlediler. İkinci yarıda Robson-Kanu harika bir vücut hareketiyle Belçika savunmasını çaresiz bırakıp takımını öne geçirdi. 86'da da Vokes şık bir kafa vuruşuyla yarı finalin kapısını sonuna kadar araladılar. Galler'de Ben Davies ve Ramsey cezalı. Özellikle Ramsey'nin yokluğu büyük handikap. Ama Portekiz'de de defans ile orta sahada arasındaki dengeyi kuran William Carvalho'nun cezalı olması onlar adına dezavantaj. 90 dakika sonunda denge bekliyorum.

Senih Yurga yorumudur. Faydali olmasi dileğiyle.