Arkadaşlar bu tamamen sistematiktir. İstatistikleri birleştirip ortaya çıkan oranlardır. Detaylı bir şekilde iddaanın resmi sayfalarında açıklanan yazıyı sizlerle paylaşacağım. Okuyarak nasıl hesaplandığını anlayabilirsiniz.
İddaa'daki oranlar, meraklılarının iyi bildiği gibi, basit bir formül ile oluşturuluyor. Organizatörler her üç sonuç için kendi değerlendirmelerine göre birer olasılık belirliyorlar. Ev sahibi galibiyeti=.60, beraberlik=.25, deplasman galibiyeti=.15 gibi. Sonra bu olasılığın toplam olasılıklar (ya da olasılıklar toplamı, yani '1') içindeki payına göre bir oran hesaplıyorlar. Örneğin, gerçekleşme olasılığı yüzde 25 olarak öngörülen sonuç için 1/.25 formülü ile 4.0 oranı ortaya çıkıyor. (İddaa'daki 'çifte şans' ve 'ilk yarı sonucu-ikinci yarı sonucu' oyunlarındaki oranlar da aynı olasılıklarla tutarlı olarak belirleniyor.) Ancak, işletme maliyetlerini karşılamak amacıyla ve piyasadaki tekel gücünden de faydalanarak bu sayılar belli bir katsayı oranında azaltılıyor. İddaa oyununda söz konusu katsayı 1.2. Yani İddaa organizatörlerince yukarıda 4.0 olarak hesaplanan oran 1.2'ye bölünerek 3.3 elde ediliyor ve oyuncunun karşısına çıkan oran 3.3 sayısı oluyor. İnternet üzerinden bahis oynatan şirketler kendi aralarında daha büyük bir rekabet yaşadıklarından, bu katsayının 1.1 civarına kadar düştüğü ve İddaa'dan daha yüksek oranlar yayımladıkları bilinmekte. Örneğin, yukarıda İddaa'nın 3.3 olarak belirlediği oran, diğer şirketlerde 3.6 olabiliyor.
İddaa'nın kâr marjının yüksekliği yalnızca oyunculara sunduğu düşük oranlardan kaynaklanmıyor. Yine internet bahis şirketlerinden farklı olarak, İddaa oyuncuların en az dört maç için tahminde bulunmasını şart koşuyor ve asıl kârı da buradan sağlıyor. Çünkü en iyi tahminci bile, kendini sadece 4 maç ile sınırlasa bile, büyük ihtimalle bir yerde yanılıyor. Herhangi bir maçı doğru tahmin etme olasılığı yüzde 70 olan bir oyuncunun 4 maçın tümünü doğru tahmin etme olasılığı yüzde 25 [=.7Ë.7Ë.7Ë.7] civarında. Herhangi bir maçı doğru tahmin etme olasılığı yüzde 50'ye düştüğünde ise dört maçı da doğru tahmin etme olasılığı bir anda yüzde 6'ya iniyor.
Peki, kazanma şansının bu kadar düşük olduğu bir ortamda oyuncuların organizatörler tarafından belli tahminleri yapmaya yönlendirilmesi söz konusu mu? Bu soruyu cevaplamak amacıyla 9-29 Kasım tarihleri arasında İddaa oyununda yer alan 630 maça ait oranları ve gerçekleşen sonuçları içeren bir veri tabanı oluşturduk. Tabloda görüldüğü üzere, 630 maçın yaklaşık yarısı olan 283 tanesini ev sahibi takımlar kazanırken geri kalan maçlar beraberlikler ve deplasman galibiyetleri arasında eşit olarak dağılmış. İddaa'da yer alan oranların (yukarıda bahsettiğimiz oran=1/ (olasılık Ë 1.2) formülü ile) tekabül ettiği olasılıklar bu dağılım ile büyük ölçüde tutarlı. Her üç sonuç için İddaa'da belirlenen olasılıkların 630 maçtaki ortalama değerlerini aldığımızda gerçekleşen oranlara çok yakın sayılar elde ediyoruz. Tablonun (1) ve (2) numaralı sütunlarındaki yüzdeleri karşılaştırdığımızda hata payının sadece yüzde 1-2 civarında olduğunu görüyoruz.
İddaa'daki oranların genel anlamda gerçek maç sonuçlarıyla tutarlı olması, maç bazında da doğru tahminler yapıldığı anlamına gelmiyor. Yayımlanan oranlara bakarak İddaa organizatörlerinin hangi sonucu (ya da sonuçları) en olası gördüklerini ve bu tahminin doğru çıkıp çıkmadığını maç bazında incelediğimizde ortaya ilginç bir tablo çıkıyor. İddaa'cılar hiçbir maçta beraberliği en olası sonuç olarak görmüyorlar. Yani, beraberliğe verilen oran hiçbir maçta diğer oranların her ikisinden de küçük değil. Buna karşılık, maçların yüzde 79'unda (495/630) ev sahibi galibiyeti, yüzde 23'ünde (143/630) ise deplasman galibiyeti öngörülüyor. Burada (tablonun (3) numaralı sütunu) toplamın yüzde 100'den fazla çıkmasının sebebi bazı maçlarda (veri tabanımızda sekiz tane böyle maç var) iki sonuca eşit olasılık verilmiş olması.
Gerçekleşen sonuçlarla bu öngörüleri karşılaştırdığımızda İddaa'cıların maç bazında çok da iyi tahminciler olmadıkları ortaya çıkıyor. Tablonun (4) numaralı sütununda görüldüğü üzere, 283 ev sahibi galibiyetinin 248 tanesini (yüzde 88) doğru tahmin ederek ev sahibi galibiyetlerini tahmin etmede başarılı olmakla beraber, aynı beceriyi diğer sonuçlarda gösteremiyorlar. Söz konusu oran, beraberliklerde yüzde sıfır (0/174) ve deplasman galibiyetlerinde yüzde 39'a (67/173) düşüyor. Genel anlamda ise yüzde 50'lik (315/630) bir başarı söz konusu. Bu noktadaki dengesizlikten, kötü niyet algılamak yerine organizatörlerin de, aynen oyuncular gibi-maçların yarıdan fazlasının bu iki sonuçtan biriyle biteceğini bilmelerine karşın-beraberlikleri ve deplasman galibiyetlerini öngörmede zorlandıkları sonucunu çıkartabiliriz. Bu durumun oyuncular için, beraberlikleri doğru tahmin etmeye odaklanıp, bu sonuca verilen görece yüksek oranlardan yararlanma fırsatı yarattığı dahi söylenebilir.
İddaa'daki oranlar, meraklılarının iyi bildiği gibi, basit bir formül ile oluşturuluyor. Organizatörler her üç sonuç için kendi değerlendirmelerine göre birer olasılık belirliyorlar. Ev sahibi galibiyeti=.60, beraberlik=.25, deplasman galibiyeti=.15 gibi. Sonra bu olasılığın toplam olasılıklar (ya da olasılıklar toplamı, yani '1') içindeki payına göre bir oran hesaplıyorlar. Örneğin, gerçekleşme olasılığı yüzde 25 olarak öngörülen sonuç için 1/.25 formülü ile 4.0 oranı ortaya çıkıyor. (İddaa'daki 'çifte şans' ve 'ilk yarı sonucu-ikinci yarı sonucu' oyunlarındaki oranlar da aynı olasılıklarla tutarlı olarak belirleniyor.) Ancak, işletme maliyetlerini karşılamak amacıyla ve piyasadaki tekel gücünden de faydalanarak bu sayılar belli bir katsayı oranında azaltılıyor. İddaa oyununda söz konusu katsayı 1.2. Yani İddaa organizatörlerince yukarıda 4.0 olarak hesaplanan oran 1.2'ye bölünerek 3.3 elde ediliyor ve oyuncunun karşısına çıkan oran 3.3 sayısı oluyor. İnternet üzerinden bahis oynatan şirketler kendi aralarında daha büyük bir rekabet yaşadıklarından, bu katsayının 1.1 civarına kadar düştüğü ve İddaa'dan daha yüksek oranlar yayımladıkları bilinmekte. Örneğin, yukarıda İddaa'nın 3.3 olarak belirlediği oran, diğer şirketlerde 3.6 olabiliyor.
İddaa'nın kâr marjının yüksekliği yalnızca oyunculara sunduğu düşük oranlardan kaynaklanmıyor. Yine internet bahis şirketlerinden farklı olarak, İddaa oyuncuların en az dört maç için tahminde bulunmasını şart koşuyor ve asıl kârı da buradan sağlıyor. Çünkü en iyi tahminci bile, kendini sadece 4 maç ile sınırlasa bile, büyük ihtimalle bir yerde yanılıyor. Herhangi bir maçı doğru tahmin etme olasılığı yüzde 70 olan bir oyuncunun 4 maçın tümünü doğru tahmin etme olasılığı yüzde 25 [=.7Ë.7Ë.7Ë.7] civarında. Herhangi bir maçı doğru tahmin etme olasılığı yüzde 50'ye düştüğünde ise dört maçı da doğru tahmin etme olasılığı bir anda yüzde 6'ya iniyor.
Peki, kazanma şansının bu kadar düşük olduğu bir ortamda oyuncuların organizatörler tarafından belli tahminleri yapmaya yönlendirilmesi söz konusu mu? Bu soruyu cevaplamak amacıyla 9-29 Kasım tarihleri arasında İddaa oyununda yer alan 630 maça ait oranları ve gerçekleşen sonuçları içeren bir veri tabanı oluşturduk. Tabloda görüldüğü üzere, 630 maçın yaklaşık yarısı olan 283 tanesini ev sahibi takımlar kazanırken geri kalan maçlar beraberlikler ve deplasman galibiyetleri arasında eşit olarak dağılmış. İddaa'da yer alan oranların (yukarıda bahsettiğimiz oran=1/ (olasılık Ë 1.2) formülü ile) tekabül ettiği olasılıklar bu dağılım ile büyük ölçüde tutarlı. Her üç sonuç için İddaa'da belirlenen olasılıkların 630 maçtaki ortalama değerlerini aldığımızda gerçekleşen oranlara çok yakın sayılar elde ediyoruz. Tablonun (1) ve (2) numaralı sütunlarındaki yüzdeleri karşılaştırdığımızda hata payının sadece yüzde 1-2 civarında olduğunu görüyoruz.
İddaa'daki oranların genel anlamda gerçek maç sonuçlarıyla tutarlı olması, maç bazında da doğru tahminler yapıldığı anlamına gelmiyor. Yayımlanan oranlara bakarak İddaa organizatörlerinin hangi sonucu (ya da sonuçları) en olası gördüklerini ve bu tahminin doğru çıkıp çıkmadığını maç bazında incelediğimizde ortaya ilginç bir tablo çıkıyor. İddaa'cılar hiçbir maçta beraberliği en olası sonuç olarak görmüyorlar. Yani, beraberliğe verilen oran hiçbir maçta diğer oranların her ikisinden de küçük değil. Buna karşılık, maçların yüzde 79'unda (495/630) ev sahibi galibiyeti, yüzde 23'ünde (143/630) ise deplasman galibiyeti öngörülüyor. Burada (tablonun (3) numaralı sütunu) toplamın yüzde 100'den fazla çıkmasının sebebi bazı maçlarda (veri tabanımızda sekiz tane böyle maç var) iki sonuca eşit olasılık verilmiş olması.
Gerçekleşen sonuçlarla bu öngörüleri karşılaştırdığımızda İddaa'cıların maç bazında çok da iyi tahminciler olmadıkları ortaya çıkıyor. Tablonun (4) numaralı sütununda görüldüğü üzere, 283 ev sahibi galibiyetinin 248 tanesini (yüzde 88) doğru tahmin ederek ev sahibi galibiyetlerini tahmin etmede başarılı olmakla beraber, aynı beceriyi diğer sonuçlarda gösteremiyorlar. Söz konusu oran, beraberliklerde yüzde sıfır (0/174) ve deplasman galibiyetlerinde yüzde 39'a (67/173) düşüyor. Genel anlamda ise yüzde 50'lik (315/630) bir başarı söz konusu. Bu noktadaki dengesizlikten, kötü niyet algılamak yerine organizatörlerin de, aynen oyuncular gibi-maçların yarıdan fazlasının bu iki sonuçtan biriyle biteceğini bilmelerine karşın-beraberlikleri ve deplasman galibiyetlerini öngörmede zorlandıkları sonucunu çıkartabiliriz. Bu durumun oyuncular için, beraberlikleri doğru tahmin etmeye odaklanıp, bu sonuca verilen görece yüksek oranlardan yararlanma fırsatı yarattığı dahi söylenebilir.
Son düzenleme: