- Katılım
- Ara 23, 2016
- Mesajlar
- 13,835
- Bi Yaşı
- 8 Yıl 1 Gün
- Takımın
- galatasaray
Günümüz Dizilerini Nasıl Buluyorsunuz?
''Ne varsa eskilerde var.'' Bu çok sık duyduğumuz bir cümle bazılarımız için ise birer klişe. Lakin geçmiş sinema sektörü ile şimdiyi kıyasladığımda ise sinem asektöründe bile inanılmaz farklar görüyorum.
Örnek: Bir film sadece tanınan bir ünlü isim başrol olduğu için izleniyor ve gişe rekorları kırıyor. Yani bir film'in izlenmesi için başroldaki oyuncunun çok yakışıklı olması ya da güzel olması izleyiciyi çeken faktörlerden.
Ben ise buna tamamen karşıyım. Gerçekten hayattan birşeyler anlatan, ya da tarihimizi anlatan bir sinema filmi bence daha çok ilgi görmeli. Daha doğrusu izletmeye teşvik edilmeli. Komedi tarzında olan sinama filmleri amacından sapmış gözüküyor. Mizah sadece ''küfür'' ile ölçülüyor bence. Bakınız ki sinema sektörümüze gerek sempatik tavırları ile gerekse espirileri ile izleyiciyi güldüren bir aktör yok. Ağzından bir küfür çıksa kahkaya boğuluyoruz. En azından bazılarımız böyle.
Dram içerikli sinema filmlerinde ise herşey aşk üzerine kurulu! Bir savaşı, bir kurtuluş mücadelesini anlatan eserler çok az. Varsa da maddi kaygı güdüyorlar ve amaçlarından sapıyorlar.
İşte bu yüzden ne varsa eskilerde var diyorum. Hababam Sınıfı gibi bir film serisine bakalım mesela usta oyuncular olmasının yanında orada oynayanların çoğu gazete ilanı ile oraya çağrılmış kişiler. Ve ortaya çıkan esere bakınız. Sebebi samimi içten, doğal kişilerin mi oynuyor olması? Yoksa hepsinin çok usta olması mı?
Bence maddi amaç güdülmeden sadece içinizden geldiği gibi izleyici karşısına çıkarsanız ve yapmacık olmadan işinize kendinizi verirseniz başarılı olursunuz.
Dizi sektörüne de bakacak olursak;
Günümüzde gerekli gereksiz bir çok dizi var. Örneğin; savaş dönemini anlatan bir çok dizi çıktı bana sorarsanız hepsi GEREKSİZ!
Savaş dönemini anlatacaksın Türkiye'nin en yakışıklı oyuncuları en güzel kadınları başrol olacak ve savaş dönemi anlatacan üstelik hiç bir şey gerçeğe de uygun değil! Roller abartı. Herşey gerçeklik dışı. Eline ömründe silah almamış bir oyuncunun savaş dizisi çekmesi abes kaçar! Savaş dönemi hakkında bilgisi olmayan bir kadına savş dizisinde rol verip al canlandır demek de çok tuhaf ne kadar bizlere gerçekliği yansıtabilir ki?
Diziler hayal ürünü olabilir ya da gerçek hayata benzer olabilir sadece bunu hep vurgularlar dizi başlamadan önce. Ama gerçeği yansıtmayan hayali bir şeyi ben neden izlemek isteyeyim! Çizgi film mi bu!
Günümüz dizilerinden birer örnek vereceğim her biri kendi şahsi fikrimdir.
Arka Sokaklar Dizisi: Yıllardır var ve severek izliyorum. Neden izliyorum ve izlenmesini istiyorum? Arkadaşlar bu bir polisiye dizi, içinde komedi var, dram var hepsinden önemlisi gerçek hayatla birebir aynı. Hüsnü ve ailesinin evinin kadınını kaybetmesi ve kenetlenerek hayata tutunması, geçim sıkıntısı çektikleri anlar, Polisler'in her anının tehlikeli anının bizlere yansıtılması ve buraya dikkat her hafta öyle konular işleniyor ki tecavüz, taciz, hırsızlık, gasp, uyuşturucu, kara para aklama vs. bir çok hayattan şeyleri bizlere sunuyor, iğrenç yaşam sunanları bizlerin gözü önüne seriyor ve çocuklarımızı nasıl korumalıyız, hayata bakışımız nasıl olmalı onları bizlere öğretiyor.
Yasak Elma Dizisi: Şevval Sam'ın başrolde oynadığı biz dizi. Fox Tv'de yayınlanıyor çokta izleniyor. Ben Şevval Sam müziklerini dinleyen biriyim hala da haftada 2-3 kez dinlerim sevdiğim bir şarkıcıdır ben o gözle bakıyorum oyuncu yanı beni ilgilendirmiyor. Çünkü bu dizide öyle sahneler var ki afedersiniz. Rtük resmen Porno'yu dizilerde meşrulaştırmış vaziyette.
Bizim Hikaye Dizisi: Bu bir Amerikan dizisi derlemesi arkadaşlar. Bu dizide olumlu olumsuz bir çok şey var. Öyle bir aşk öyküleri var ki iğrenç lakin bu dizinin bir senarya problemi değil elbette sonuçta bir derleme ve gerçek hayatı fazlasıyla yansıtıyor. İzlenmeli diye düşünüyorum. Çıkarılması gereken dersler ve gerçek hayattan kesitlere rastlamak münkün.
Çocuklar Duymasın: Bir süre çok izlediğim bir dizi idi. Lakin olay örgüsü sadece tek bir evde geçtiği için sıkmıştı. Belli kalıplar altında bu tarz komedi tarzı şeyler insanı sıkar. Ne kadar ailevi olayları güncel anlatan bir dizi niteliğinde program olsada bence gereksiz.
Sen Anlat Karadeniz: Adeta rekorlar kırdı çok beğenildi. Konusu vs. izleyiciyi etkiledi ama bence sadece maddi amaç güdülen bir dizi olarak yayın hayatını sürdürüyor. Her kusurlu, sert sahnelerde biz dikkat çekmek için bunu yaptık diye de ört bas etmekte üstlerine yok vakit kaybı diyebilirim izleyenlere.
Savaş dizileri ya da savaş dönemini anlatan dizileri oldukça gereksiz buluyorum O dönem öyle işlenmemeli dizilerde.
Benim dikkatimi çeken ve değerlendirdiklerim bunlar. Tarafsız yorum yaptığımı düşünüyorum. Sevdiğim dizilerde de hatalar var ama istisnalar kaideyi bozmuyor. Bir dizinin beni ekrana kitlemesi değil bana ne kattığı önemlidir. Bir dizide saatlerce gülüp mutlu olabilirsiniz komedi tadında ise ama sadece mutlu olduğunuzla kalırsınız mutluluktan başka sizin hayata bakış açınızı da değiştirmeli. Bir Anne hikayesini anlatan bir dizide nasıl annemize değer vermmeiz gerektiğini anlıyorsak, bir komedi tadında dizide ise gülerken aynı zamanda oradan kendimize bişeyler katmamız önemlidir.
''Ne varsa eskilerde var.'' Bu çok sık duyduğumuz bir cümle bazılarımız için ise birer klişe. Lakin geçmiş sinema sektörü ile şimdiyi kıyasladığımda ise sinem asektöründe bile inanılmaz farklar görüyorum.
Örnek: Bir film sadece tanınan bir ünlü isim başrol olduğu için izleniyor ve gişe rekorları kırıyor. Yani bir film'in izlenmesi için başroldaki oyuncunun çok yakışıklı olması ya da güzel olması izleyiciyi çeken faktörlerden.
Ben ise buna tamamen karşıyım. Gerçekten hayattan birşeyler anlatan, ya da tarihimizi anlatan bir sinema filmi bence daha çok ilgi görmeli. Daha doğrusu izletmeye teşvik edilmeli. Komedi tarzında olan sinama filmleri amacından sapmış gözüküyor. Mizah sadece ''küfür'' ile ölçülüyor bence. Bakınız ki sinema sektörümüze gerek sempatik tavırları ile gerekse espirileri ile izleyiciyi güldüren bir aktör yok. Ağzından bir küfür çıksa kahkaya boğuluyoruz. En azından bazılarımız böyle.
Dram içerikli sinema filmlerinde ise herşey aşk üzerine kurulu! Bir savaşı, bir kurtuluş mücadelesini anlatan eserler çok az. Varsa da maddi kaygı güdüyorlar ve amaçlarından sapıyorlar.
İşte bu yüzden ne varsa eskilerde var diyorum. Hababam Sınıfı gibi bir film serisine bakalım mesela usta oyuncular olmasının yanında orada oynayanların çoğu gazete ilanı ile oraya çağrılmış kişiler. Ve ortaya çıkan esere bakınız. Sebebi samimi içten, doğal kişilerin mi oynuyor olması? Yoksa hepsinin çok usta olması mı?
Bence maddi amaç güdülmeden sadece içinizden geldiği gibi izleyici karşısına çıkarsanız ve yapmacık olmadan işinize kendinizi verirseniz başarılı olursunuz.
Dizi sektörüne de bakacak olursak;
Günümüzde gerekli gereksiz bir çok dizi var. Örneğin; savaş dönemini anlatan bir çok dizi çıktı bana sorarsanız hepsi GEREKSİZ!
Savaş dönemini anlatacaksın Türkiye'nin en yakışıklı oyuncuları en güzel kadınları başrol olacak ve savaş dönemi anlatacan üstelik hiç bir şey gerçeğe de uygun değil! Roller abartı. Herşey gerçeklik dışı. Eline ömründe silah almamış bir oyuncunun savaş dizisi çekmesi abes kaçar! Savaş dönemi hakkında bilgisi olmayan bir kadına savş dizisinde rol verip al canlandır demek de çok tuhaf ne kadar bizlere gerçekliği yansıtabilir ki?
Diziler hayal ürünü olabilir ya da gerçek hayata benzer olabilir sadece bunu hep vurgularlar dizi başlamadan önce. Ama gerçeği yansıtmayan hayali bir şeyi ben neden izlemek isteyeyim! Çizgi film mi bu!
Günümüz dizilerinden birer örnek vereceğim her biri kendi şahsi fikrimdir.
Arka Sokaklar Dizisi: Yıllardır var ve severek izliyorum. Neden izliyorum ve izlenmesini istiyorum? Arkadaşlar bu bir polisiye dizi, içinde komedi var, dram var hepsinden önemlisi gerçek hayatla birebir aynı. Hüsnü ve ailesinin evinin kadınını kaybetmesi ve kenetlenerek hayata tutunması, geçim sıkıntısı çektikleri anlar, Polisler'in her anının tehlikeli anının bizlere yansıtılması ve buraya dikkat her hafta öyle konular işleniyor ki tecavüz, taciz, hırsızlık, gasp, uyuşturucu, kara para aklama vs. bir çok hayattan şeyleri bizlere sunuyor, iğrenç yaşam sunanları bizlerin gözü önüne seriyor ve çocuklarımızı nasıl korumalıyız, hayata bakışımız nasıl olmalı onları bizlere öğretiyor.
Yasak Elma Dizisi: Şevval Sam'ın başrolde oynadığı biz dizi. Fox Tv'de yayınlanıyor çokta izleniyor. Ben Şevval Sam müziklerini dinleyen biriyim hala da haftada 2-3 kez dinlerim sevdiğim bir şarkıcıdır ben o gözle bakıyorum oyuncu yanı beni ilgilendirmiyor. Çünkü bu dizide öyle sahneler var ki afedersiniz. Rtük resmen Porno'yu dizilerde meşrulaştırmış vaziyette.
Bizim Hikaye Dizisi: Bu bir Amerikan dizisi derlemesi arkadaşlar. Bu dizide olumlu olumsuz bir çok şey var. Öyle bir aşk öyküleri var ki iğrenç lakin bu dizinin bir senarya problemi değil elbette sonuçta bir derleme ve gerçek hayatı fazlasıyla yansıtıyor. İzlenmeli diye düşünüyorum. Çıkarılması gereken dersler ve gerçek hayattan kesitlere rastlamak münkün.
Çocuklar Duymasın: Bir süre çok izlediğim bir dizi idi. Lakin olay örgüsü sadece tek bir evde geçtiği için sıkmıştı. Belli kalıplar altında bu tarz komedi tarzı şeyler insanı sıkar. Ne kadar ailevi olayları güncel anlatan bir dizi niteliğinde program olsada bence gereksiz.
Sen Anlat Karadeniz: Adeta rekorlar kırdı çok beğenildi. Konusu vs. izleyiciyi etkiledi ama bence sadece maddi amaç güdülen bir dizi olarak yayın hayatını sürdürüyor. Her kusurlu, sert sahnelerde biz dikkat çekmek için bunu yaptık diye de ört bas etmekte üstlerine yok vakit kaybı diyebilirim izleyenlere.
Savaş dizileri ya da savaş dönemini anlatan dizileri oldukça gereksiz buluyorum O dönem öyle işlenmemeli dizilerde.
Benim dikkatimi çeken ve değerlendirdiklerim bunlar. Tarafsız yorum yaptığımı düşünüyorum. Sevdiğim dizilerde de hatalar var ama istisnalar kaideyi bozmuyor. Bir dizinin beni ekrana kitlemesi değil bana ne kattığı önemlidir. Bir dizide saatlerce gülüp mutlu olabilirsiniz komedi tadında ise ama sadece mutlu olduğunuzla kalırsınız mutluluktan başka sizin hayata bakış açınızı da değiştirmeli. Bir Anne hikayesini anlatan bir dizide nasıl annemize değer vermmeiz gerektiğini anlıyorsak, bir komedi tadında dizide ise gülerken aynı zamanda oradan kendimize bişeyler katmamız önemlidir.