sseyhan
GalataSaray
- Katılım
- Eyl 28, 2017
- Mesajlar
- 548
- Bi Yaşı
- 7 Yıl 2 Ay 28 Gün
- Takımın
- galatasaray
bazı gerçekleri ortaya koymuş maçtır:
1- galatasaray, evinde kolay kolay puan kaybetmeyecek.
2- galatasaray, puan alması gereken "küçük" maçlarda puan almayı rakipleri beşiktaş ve fenerbehçe'ye oranla daha iyi yapıyor. diğer bir ifadeyle, galatasaray sürprizlere daha az şans veriyor.
3- latovlevici olayı göstermiştir ki, son yıllarda galatasaray seyircisinin yaşadığı travmalar kendilerini fazlasıyla tahammülsüz yapmıştır. artık, her yenilgi veya puan kaybı sonrasında kendilerine yeni bir av seçecek ve kariyer bitirecekler.
4- galatasaray ön bölgede ne yaptığını bilmiyor; bireysel yeteneklerin random oyunları sayesinde maç kazanıyor. bu umut verici değil.
5- takımın iki şeyi eksik: güvenilir bir teknik direktör ve güvenilir birkaç yedek oyuncu.
latovlevici'nin ıslıklanması olayına haddinden fazla duyar kasılan maç. tribündeki ya da evlerindeki bütün gs taraftarları, ıslık için duyar kasanlar da dahil, istisnasız latovlevicinin sahada olmasını istemiyor. ancak bu takımın teknik direktörü kapasitesi çok sınırlı olan latoyu ısrarla kesmiyor. kaldı ki oynadığı maçların çoğunda hakkını vermiş bir linnes var arkasında. herkes latonun ıslıklanmasına tepki gösteriyor ama linnes'in uğradığı haksızlığa ne demeli? latonun çok kötü olduğunu todora göstermek için taraftarın tepki göstermekten başka çaresi kalmıyor çünkü tudor görmüyor ya da görmezden geliyor. ne yapsaydılar yani? çok kötü oynamasına rağmen her maçta oynayan adamın değişmesi için tepki göstermeseler miydi?
Maçı izlerken fark etmemiştim şimdi haberlerde gördüm. paşam bir de tepkileri kaldıramayıp beni çıkarın işareti yapmış kenara. maç içinde bir pozisyonda yasin bindirme istediği halde gitmemişti ben de sakatlandı sanmıştım. bu haber doğruysa sakatlanmamış ve kendi isteğiyle bindirme yapmamış demek oluyor. eğer sakatlanmadıysa bi daha asla kadroya girememeli. mourinho'nun muhabirin takım yorgun muydu sözüne çok beğendiğim bir cevabı var "yorgun mu? günde 15 saat çalışıp ayda birkaç yüz euroyla evine dönen baba yorgun olur, biz değil". bizimki bırakın yorulmayı; trip atıyor taraftara ve oyundan çıkıyor. kusura bakmasın ama senede yüz binlerce euro kazanan bir adamın taraftara trip atmaya hakkı yok. evet onu oynatan hocaya beni oynatma diyemez ama kötü oynuyorsa da taraftarın tepkisini kaldırmak zorunda.
1- galatasaray, evinde kolay kolay puan kaybetmeyecek.
2- galatasaray, puan alması gereken "küçük" maçlarda puan almayı rakipleri beşiktaş ve fenerbehçe'ye oranla daha iyi yapıyor. diğer bir ifadeyle, galatasaray sürprizlere daha az şans veriyor.
3- latovlevici olayı göstermiştir ki, son yıllarda galatasaray seyircisinin yaşadığı travmalar kendilerini fazlasıyla tahammülsüz yapmıştır. artık, her yenilgi veya puan kaybı sonrasında kendilerine yeni bir av seçecek ve kariyer bitirecekler.
4- galatasaray ön bölgede ne yaptığını bilmiyor; bireysel yeteneklerin random oyunları sayesinde maç kazanıyor. bu umut verici değil.
5- takımın iki şeyi eksik: güvenilir bir teknik direktör ve güvenilir birkaç yedek oyuncu.
latovlevici'nin ıslıklanması olayına haddinden fazla duyar kasılan maç. tribündeki ya da evlerindeki bütün gs taraftarları, ıslık için duyar kasanlar da dahil, istisnasız latovlevicinin sahada olmasını istemiyor. ancak bu takımın teknik direktörü kapasitesi çok sınırlı olan latoyu ısrarla kesmiyor. kaldı ki oynadığı maçların çoğunda hakkını vermiş bir linnes var arkasında. herkes latonun ıslıklanmasına tepki gösteriyor ama linnes'in uğradığı haksızlığa ne demeli? latonun çok kötü olduğunu todora göstermek için taraftarın tepki göstermekten başka çaresi kalmıyor çünkü tudor görmüyor ya da görmezden geliyor. ne yapsaydılar yani? çok kötü oynamasına rağmen her maçta oynayan adamın değişmesi için tepki göstermeseler miydi?
Maçı izlerken fark etmemiştim şimdi haberlerde gördüm. paşam bir de tepkileri kaldıramayıp beni çıkarın işareti yapmış kenara. maç içinde bir pozisyonda yasin bindirme istediği halde gitmemişti ben de sakatlandı sanmıştım. bu haber doğruysa sakatlanmamış ve kendi isteğiyle bindirme yapmamış demek oluyor. eğer sakatlanmadıysa bi daha asla kadroya girememeli. mourinho'nun muhabirin takım yorgun muydu sözüne çok beğendiğim bir cevabı var "yorgun mu? günde 15 saat çalışıp ayda birkaç yüz euroyla evine dönen baba yorgun olur, biz değil". bizimki bırakın yorulmayı; trip atıyor taraftara ve oyundan çıkıyor. kusura bakmasın ama senede yüz binlerce euro kazanan bir adamın taraftara trip atmaya hakkı yok. evet onu oynatan hocaya beni oynatma diyemez ama kötü oynuyorsa da taraftarın tepkisini kaldırmak zorunda.